RENGİ SARI OLUNCA TEHLİKELİ Mİ?
Görsel ve yazılı basın da hemen hemen her gün yapılan bir haber dikkatimi çekti. İstanbul’da Ankara’da bir türlü bulunmayan veya müşterisi olan Taksiler.
Vatandaşlar taksi bulamamak,müşteri seçilmesi, yabancı müşteri seçilmesi, kısa mesafe yolculuğuna veya vardiya değişimlerinin olmasına çok içerlediklerini gördüm .
Peki Büyükşehirler haricinde küçük şehir ve ilçelerde durum nasıl. Taksici esnafı olarak bildiğimiz meslek grubunun büyük şehirler dışında ne gibi olaylar yaşıyorlar? Sorunları ve belkide kimseye soyleyemedikleri yaşanmışlıkları neler?
Bunu öğrenmek ve bire bir gözlemlemek amacıyla takribi iki ay gibi bir süredir hem onlarla konuşuyor hemde sahada gözlem yapabilmek amacıyla taksi şoförü olarak çalıştım.
Önce ticari taksi sahiplerinin sıkıntılarını dinledim. Plaka sahipleri güvenilir şoför bulamadıklarını buldukları şoförü büyük çoğunlukla diğer meslektaşlarına kaptırdiklarını söylediler. Güven derken bunu yanlizca maddi olarak dusunmediklerini araçların bakım ve tutumuyla ilgili çalışmaları yapabilecek şoförün bulunmadığını, araçların kaza veya arıza durumunda servis,sanayide bekleme sürelerinin uzun olması iş kaybını çok yüksek oranda etkilediğini söyleyen araç sahibi bakım, parça ve ustalık ücretlerinin yüksekliğine dikkat çekti.
Bu arada sigorta, vergi, cezalar,amortisman, bakım tutum gibi gider kalemlerinin yüksek olması sebebiyle kazançlar çok düşük olduğunu gözlemledim.
Türkiye genelinde olduğu gibi ilçe yollarının şehir içinde bozuk, yamalı ve çukur dolu olması sebebiyle ulaşım esnasında hem müşteri rahatsız oluyor hemde araçların tamir süreleri ve masrafları artıyor. Sanayide ustaların kaprisleri, parça teminindeki zorluklar fiyatlar ve geçen süre taksici esnafına büyük zorluklar çıkarmakta.
Zaman zaman kendimiz haricinde sevdiklerimizi, büyüklerimizi, kucuklerimizi emanet ettiğimiz bu esnaf grubunun yaşadığı en kötü olayın selam verilmemesi hoş geldiniz sözüne ise sert bir şekilde ” şu yöne, şu adrese v.b.” söylemleri ile cevap verilmesi. Verilen bu cevaplar esnafta çalışma şevki bırakmadığı gibi esnafta hoş geldiniz iyi günler gibi selamlaşma sözlerini kullanmaktan vazgeçiyor. Buda takside çalışan şahısların psikolojisini olumsuz etkiliyor.
Yeri geldiğinde Dede, Amca, Abi olan bu esnaf grubunda gözlemlediğim en güzel özellikler belkide siyaset sevmesede sizinle dili döndüğünce siyaset konuşması, bavulunuz ağır veya eşyalarınız çok ise kapınıza kadar götürmek için yardım teklif etmesi, hüzünlü, sevinçli anınızda sizinle duygularınızı paylaşan duygularınıza ortak olan, siz Taksiden inince kendi iç dünyasında yaşayıp yeni müşterisini alana kadar sevincini veya hüznünü yaşayıp yolculuğuna devam eder. İnceden psikologluk yapar bu esnaf grubu hem müşterisi olan vatandaşlara hemde kendisine. Taksi şoförü işi bitince evine aslında Sevinç ve hüzün dolu bir çuvalı sırtına yükleyip gider. Bizler her gün aynı işleri yapan insanlar olarak kızgın hüzünlü veya mutlu olduğumuzda yanlız kalmayı ister çoğunlukla bunu başarırız ama Taksici öylemi o hiç bir zaman yalnız değildir.
Bu yazı dizisinde yaşayıp gördüğüm ve gerçek hayat hikayelerinden bir derleme yapmaya çalışacağım seçimler bitene kadar.
Şimdilik Taksi sahiplerini ve çalışanlarından gözlemlediklerim bunlar. Yazı dizimiz devam edecek. Bizimle paylaşmak istediğiniz meslek grupları hakkında yazmaya çalışacağız. Bu meslek grupları için bizlerde gözlemlerimizi gerektiği taktirde çalışarak araştıracak ve siz okuyucuların bilgisine sunmaya çalışacağız.
Haber Fotoğraf Hakan UÇAR.